Nasıl desem ki, canım böyle ballı bir şeyler içmek istiyor? Tam çözemedim ama eski filmleri yeniden izleyesim geldi. Mesela: Ölü Gelin.

Off İzmir çok güzeldi. Aklıma bir şarkı takıldı Nalan’mıydı neydi..? Yetmedi bu tatil. Havalar çok güzel, parklar yemyeşil. Ha bir kolyem var hala toprağa gömücem, unutuyorum.

Ayy bir an ayrılasım geldi. Uzaklaşıp Bolu’da küçük bir kafe mi işletsem? Psikoloğum bozuk şu sıralar, saat iki buçuk üç olmuş gidip yatayım.

Bazı fotoğraflar var, hele ki küçüklük resimleri, bayılıyorum onlara. Bir tane Blazer ceket almıştım önceden oluyordu şimdi omuzları genişlemiş sanki içinde kayboldum. Aman neyse kendime taze bir demet çiçek alıp kurutayım. Akşama da fettucini mi yesem…

Bolu yolları taştan... Para biriktirmeliyim, bir kumbara alsam, dünyadan uzak bir yere saklasam kimse bulmasa. Biraz da kendime baksam mı acaba? Önce kirpikler, evet...

Uni uni unicorn, unicornları çok severim. Keşke gerçek olsalar... Soğuklar başladı alışveriş zamanı, biraz üste başa alalım; belki de bir tane termos almalıyım. Artık bende 11'liyim, telefonumun arkasında bir şey var. Biri bana benziyor, diğeri kim?

İşte geldim hani özledim demiştin ya. İstanbul bekliyor onsuz olmam diyor Neyse bu ay da bir sevap işledik çöpçatanlık da 1 numarayız. İlk direksiyon dersime girdim. Yavaş yavaş öğreniyorum. Bir müzik keşfettim 8 dakika yol boyu dinliyorum. Kahvaltı mı yapsak bir yerlerde yok belki de 101 oynamalıyız...

Bu ay bir şeyleri unuttum. Sanırım bu günü... İstanbul'dan bir arkadaşım geldi, geldiği gibi gidiyor. Büyüyünce stand-up'cı olacakmış. Geçen ay işlediğimiz sevap da yalan oldu. Neyse biz vizyondaki filmlere bakalım.

Parmağım koptu, neyse ki tetanoz değilim. Güzel bir ay geçirmek isterdim, keşke yüzükler alınsa, yemeğe çıkılsa, belki birkaç eski fotoğraf... Ehliyetimi aldım ayol. Trafik korksun benden!

Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır. Hava çok soğuk ama LC Waikiki çok sıcak. O yüzden çıkamıyorum mağazadan. Güzel güzel kıyafetler alayım ucuzken. Bu ay bana bir de demo çıktı, neyse gider en güzel iskenderi yerinde yerim.

Abov bedelli 80bin olmuş, napıcaz. Ankara Mamak yolları gözüktü, neyse ki çok uzak değil. Millet yeni moda edinmiş ülkücü bıyığı yapıyor bir de utanmadan sticker yaptırmış. Bazı seo işlerim var iş başa düştü artık. Ay, bayram da geldi Niğde'ye mi gitsem serin serin.

Topuklular ayağıma yapıştı, o kadar çok yürüdüm ki anlatamam. Doğum günüm de geldi acaba neler alıncak. Ya stradivarius ya da ekol artık bahtımıza ne gelirse. Belki de bir kot elbise iyi olur. Bir hobi bahçesi mi alsam diyorum, iyi zaman geçerdi. El yapımı pastalara da bayılırımmm... Belki de bir haftasonu Beypazarı'nı gezerim, kim bilir...

İş yerinden bir arkadaşın düğünü varmış, gidelim madem. Ve en sevdiğim ay geldi, tatil zamanı :) Yaşasın! Didim, check; Pop şarkılar check, Yazlık kıyafetler check; Her şey tamam, let's go! Bekle beni Uslu, bekle beni Medusa, bekle beni Martı Koyu ben geliyorum.

Tatil yaptık döndük, e noldu şimdi? Ben yoruldum yetmedi bu tatil, tekrar gitmek istiyorum :( Çıkamadım etkisinden, yüzmek istiyorum artık Ege'ye mi gitsem diye düşünüyorum temelli... Belki de uzaktan çalışabilirim, kartvizit falan yaptırsam olmaz mı ki? Ama nazar var nazar, serum da yedik durduk yere. Halbuki Eymir'e gidecektim.

Zaman geldi, Trabzon yolcusuyuz. Muhom'da yok 1 hafta. Ben aglamak, ben kawga, gözlerim şişti artık. Sanmayın ki yıkıldım, sadece tatil için...

Yeni telefonaa geçtimm. Ayfon 14 pro :) Artık fotoğraflarım HD olacak, harika olacak. Boy boy çekilicem inşallah

Harika, harika, harika. Hem film müzikleri hem kareografiler ve dans. Neyse daha Niğde yolcusuyuz. Cevizlerimiz kalmış, alıp gelelim. Gelince de suşi yiyelim.

Ben birşey yaptım vee harika bir bardak boyadımm. Geyikli meyikli, Harry Potter'lı. İçine mum koyunca aşırı estetik oluyor. Ama bu ay öyle birşey oldu ki anlatamam. Göz yaşlarım, pıt. Cansu, cansuyumuz kocaya kaçtı. Ben seni alırım dedim, vermediler. İstemesi oldu, nişanlandı. Yine bekarlık bana kaldı. Ben de üzüntüm geçsin diye Mehmet Erdem senfonisine gittim. Sonra bir de Fosforlu Cevriye patlattım. Daha ay sonuna Kıbrıslının düğünü var. Offf en iyisi Kiko lipsticklerimi sürüp, etrafa sim saçmak istiyorum.

Harika bir gösteriye daha gittim. Aradım, taradım en iyisini buldum. Oidipus. Gidin, izleyin, izlettirin. Sizin de gözleriniz kanasın :D Neyse ki bunu Drakula Müzikali ile telafi ettim. Sonrasında hiç bekler miyim? Gılgameş dans gösterisi vardı. Ohh miss Dur dur, daha Deren Lab yılbaşı partisine hazırlanıcam.

İkea ne güzel bir yermiş. Gez gez bitmiyor. Bu ay işler kesattı. Sadece Roma'da Cinayet adlı bir oyuna gittim. Cinayet dediği evlilikmiş hahahahha.

Artık çalışmaya başladım. Ne olduğunu sormayın KPSS. Saatlerce video izleyemeyip, sayfa sayfa not alıcam. Ve hiçbir işime de yaramayacak :D O zaman yeni mekan Kocatepe. Ama çok çalıştım İstanbul'a gidip gezmeliyim. Galata'ya, Dolmabahçeye, Taksim, Beyoğlu ve Vapur keyfi.

O gün geldi çattı. Kayak öğrenmek istiyorum. Ilgaz'a gidicem ama çok soğuktur. Ne montum ne kayak pantalonum var. Ama cesaretim yerinde. Beklesin beni dik yamaçlar... Ankara'ya dönünce de Gökhan Türkmen senfosini varmış. E gideyim madem. Eksik kalır mıyım? Hayıırr...

Kocatepe'ye devam. Çalış çalış dersler bitmiyor. Hele ki tarih. Canım aşırı pizza çekti. Ama alıp dışarda yemek lazım. Film eşliğinde olabilir ama Ankara'nın gürültüsünden uzakta. Bu da bana nasip oldu, bir de nikah şahidi olduk. Püh, bu eksikmiş gibi. Yolucam bu cansuyu :) Bir de evlendiği yerin arka tarafında ne var biliyor musunuz? Sinir ve Ruh Sağlığı Hastane eheheheheee.

Vee tüm aylardan hayırlı o mübarek ay geldi. Mayıs, evet benim için en güzel ay. Çünküüğğ doğum günümmm. Acaba arkadaşlarım bana parti düzenleyecek mi? Yoksa gidip küçük kızların doğum günlerinde mi pasta yemeliyim? Güzel fikir valla. Balon yaptırırım. Kendime Swaroski ısmarlarım. Sonsuz olsun. Bu ayın kültür etkinlikleri de Destanların Dansı ve Harlem.

Bu ay tatil ayı. Deniz, kum ve güneş. Bu ay Alanya'ya gitmek için harika bir seçenek. Dim Çayı, Kleopatra Plajı, Alanya Kalesi bu sıcakta nasıl gezilecek acaba. Keşke bir arkadaşım olsa 5 yıldızlı otelde kalan da bilekliğini alsam ben de yiyip içsem. Aaa varmış adı CeydaNur. Bu ay sonu da Cansu'nun düğünü var. Bir bitmedi yaaa. Altın kalmadı altın... Daha elbise ayarlıycam. CeydaNur verir mi bana giymediği, sıfır ve taze kıyafetlerini :d. Swaroskilere'de doyamadım. Bilekliğim vardı, kolyesini de aldım.

Bu ay 2 kere yolculuk yaptım. Hem de Mars'a ahaahhahahhaah. Ama onun dışında tavlada harika bir oyuncu olduğumu fark ettim. Şansım çok yerinde. Ay sonu gelse keşke... -> (Eğer 01 Ağustos 2024 tarihinden önce bu yazı görülürse 1 çeyrek altın hediye...)

Bir taraf İstanbul'da bir taraf Trabzon'a kaçmış. Havalimanına gide gele harap oldum. Ne altınlar gördüm, ne takılar inanamazsınız. Oynadım oynadım kurtlarımı döktüm. Bir tek ben eğlenmişim anlaşılan. Ama yordu bu ay beni, bir tatil planı yapmak lazım. Yumurtamdan çıkan ayıcığı nasıl yalnız bırakıcam...

Off çok yolumuz var. Uyuya uyuya bitirebilirim neyse ki. Bir İzmir'e geçelim Efes'i gezelim. Akşam çıkıp Şirince'de güzel şarapları tadalım. Belki mantı yerim, yoğurlu mu yoğurtlu mis gibi. Kuşadasını'da unutmayalım. Milli parka gidelim domuz kankalarımı seveyim. Umarım masamızdan yiyeceklerimizi çalmazlar. Sürüsüne bereket her yerden çıkıyorlar. Ama ne güzelmiş buralar, aşırı beğendim buranın plajlarını. Cansu kankimle bir Didim'e geçelim sonra, eski dost Martı'yı ziyaret ederiz belki, sonra bir akşam sahil yürüyüşü. Belki canım balık çeker,belki de çekmez. Ama bol bol fotoğraf çekmem lazım. Neden mi? E çünkü telefonumun hafızası çoookk fazla...

Yeni yeni bir ay. Çok garip bir şekilde Ekim'de Ankara'da hala hava yaz havası. Bu değerlendirilmeli. Uçan balonlar, mağara evler, öyle bir yer var mı gidebileceğim? Evet varmış Kapadokyaaa...
Hava soğuk ama havuz sıcak, sabahları buz gibi ama balonların ateşi sımsıcak. Bir foto çekmek için kargalar uyurken gidilmez değil mi? Ya yeraltı şehirlerinde kaybolursam? Ya Ceyda jakuzi toplarını getirmeyi unutursa?

Eni vici vokkee... Rüyamda kargurular gördüm. Timsahlar, Tazmanya canavarları ve yılanlarr tısss.
Avustralya diye bir ülke varmış. Ortası çöl, denize yakın yerleri amazon, bir günde 4 mevsim yaşanan bir yer. Her yerden de uzak. Gitsem mi ki napsam? Çok içime sindi gidesim de var da cesaret edemedim. Neyse ben gidecekmiş gibi hazırlık yapayım da başka bir salağı benim yerime yollayım. O beğenirse ben de giderim zaaa xd
O zaman vur patlasın, çal oynasın. Cansu kankimle meyhani keyfi yapma zamanı gelmiş de geçiyor hem de süprizlii...

Mini mini bir kuş konmuştu, penceremde donmuştuu. Donmuş, donmuş hava çok soğuk. Koskoca yıl bitti de benim şu ağrılarım bir bitmedi. 2025 benim senem olucak. Üzümlerimi alayım, masa altında yiyeyim. Yeni yıla da bu şiirle girmek istedim:

CIRLAMA (Bir Biyologdan)
Aman, kendini beğenmiş yüz kiloluk bir deneyci,
Üstelik gece olmuş, sonuç yok denekten;
Ben olsam şaşırırım, bu ne biçim öğrenci?
Ne kültüre uyuyor, ne de plakta serpilmekten.

İyi ayar yapardı, konyalı derenci,
PH'ı kaçırmazdı, arkadaşı deneyci,
Sizden iyi olmasın, laborantlıkta birinci,
Çok canım sıkılıyor, deney yapalım istersen.